Brasilllllllllll lalalalalalalaaaaaaaaa.......

En çok gitmek istediğin yer neresi diye sorduklarında nefes almadan hemen Güney Amerika diyorum..Uzakdoğu beni hiç çekmedi ama bu bedava bir tatil çıkarsa gitmeyeceğim anlamına gelmiyor:)
Kafamda Güney Amerika ülkeleri tropik iklimler, alabildiğine yemyeşil ormanlar ve nefis kumsalları barındırdığı için mi, insanları fıkır fıkır ve renkli olduğu ve hayatı çok da ciddiye almadıkları için mi, yeme içme kültürlerinin bir derya olduğunu gitgide anladığım için mi bilemiyorum, yeryüzündeki cennetlerim..
Sıcak iklim hayatları da daha sıcak oluyor sanirim..
(biliyorum parasızlık,işsizlik,dikatatörler var..ama burası sanal dünya, onların burada anmasak)
Brezilya,Meksika, Küba, Peru,Arjantin hepsi ama hepsini görmek istiyorum doğrusu..Allah'tan benim gibi bir "sıcak" hayat delisi ile nişanlıyım ki balayı hayal ettiğimizde oralarda konaklıyor buluyoruz kendimizi..
Bu yüzden bu sayfada Güney Amerika ülkeleri ile ilgili şeyler öğrendikçe yervereceğim..Sizlerin de bildiklerinizi benimle paylaşmanızı rica ediyorum.
fotoğraf :Michael Reckling
Önce Brezilya..Samba, futbol,Copacabana, Sao Paolo,kahve,karnaval..
Brezilya Güney Amerika'daki en büyük ülke,nüfusu yaklaşık 170,000 milyon civarında..ve siz bütün bu bilgileri zaten internet sayfalarından öğrenebilirsiniz.
Benim hoşuma giden birkaç ilginç bilgiyi ise paylaşmadan edemeyeceğim :
* Brezilya bayrağındaki sarı renk topraklarından bol miktarda çıkartılan altını, mavi renk denizi, yeşil renk ise ormanları temsil ediyormuş.
*Ülkede çok sayıda Kızılderili yaşıyormuş.
*Kesme şeker çok pahalı olduğu için sadece zenginler tarafından tüketiliyormuş.
*İçli köfte yaygın bir yiyecekmiş.
*"Brezilyalı kalçası" artık bir marka olmuşşş..(hımm,biliyordum)
*Maracana stadyumu 1950 Dünya Kupasında ev sahibi olacakları için yapılmış, ulusal gurura çok önem veren bir toplum oldukları için dünyanın en büyük stadyumunu yapma kararı sonucu ortaya çıkmış. Hala bile futbol fanatikleri bu stadyuma "temple of the gods" diyorlarmış.
Futbol deyince, son günlerde bir arkadaşımın verdiği "Futebol" kitabı Brezilyalıların sosyal hayatlarıyla ilgili bana öyle güzel fikir verdi ki kitaptan çok etkilendim. Teşekkürler arkadaşım!
1950 Dünya Kupası'nda Brezilya kendi seyircisi önünde kupayı alması için berabere kalması yeterken ve önce 1-0 öne geçmişken final maçını kaybedince bütün ülke yasa boğulmuş. Hala bile o tarihte tüm ülke üzüntü yaşar, neden yenildiklerini anlatan programlar yapılırmış. Yenilgi en çok kaleci Barbosa'ya fatura edilmiş, kendi anılarında asıl öldüğü günün maçtan 20 yıl sonra bir kadının markette karşılaştıklarında oğluna Barbosa'yı göstererek "ona iyi bak, çünkü o vatan haini" dediği gün olduğunu belirtmiş, bu maç onun tüm hayatını etkilemiş, öldüğünde de beş parasızmış.
Ve rivayete göre hala kullanılan ünlü "kader maçı" deyimi o maçtan sonra oluşmuş.
Sadece kazanmanın prim yaptığı, ikinciliğin önem taşımadığı, görünüşü ve kalabalıklığı ile ihtişamlı ama ekonomik olarak "üçüncü" ligde oynayan, suç oranının hayli yüksek olduğu ama gene de halkının mutlu mesut hayatını geçirdiği, başka diyarlara gidince ülkesinin fotoğraflarını evlerinin duvarlarına asarak özlemlerini gidermeye çalıştığı, bir türlü "dünya vatandaşı" olmayı beceremeyip "brezilyalı" olarak kaldığı bir memleket..Tanıdık geldi mi?
Bana bizi hatırlattı, hem de çok..
Hep beraber keşfetmek dileğiyle.."Brasiiiiilllllll lalalalalalalaaaaaaa........."
2 Comments:
Feryal Hanım,
Öncelikle sitenizi çok beğendiğimi söylemeliyim. Size sanal alemdeki çalışmalarınızda yapacağınız tespitlerde başarılı olmanızı temenni edebilirim nacizane...
Ayrıca bahse konu sitenizde futbol ile ilgili unsurlara geniş yer ayıracağınıza olan inacımın tam olduğunu bilmenizi isterim:))
Bu arada kurbağalara olan ilginizi açıkçası yadırgadığımı da itiraf etmeliyim..
Son derece antipatik olan bu hayvana karşı sevecen duygular beslemenizin altında gerçekçi sebepler olduğuna inanmak istiyorum....
22 Nisan'da oynanacak ve tüm Türkiye'nin nefesini tutarak beklediği müthiş derbi ile ilgili yorumlarınızı ivedilikle beklediğimi belirtir, 23 Nisan sabahı ciddi bir moral motivasyona ihtiyacınız olacağı şahsi kanaatimdir.
Tekrar hayırlı olsun....
Feryal Hanım,
Öncelikle sitenizi çok beğendiğimi söylemeliyim. Size sanal alemdeki çalışmalarınızda yapacağınız tespitlerde başarılı olmanızı temenni edebilirim nacizane...
Ayrıca bahse konu sitenizde futbol ile ilgili unsurlara geniş yer ayıracağınıza olan inacımın tam olduğunu bilmenizi isterim:))
Bu arada kurbağalara olan ilginizi açıkçası yadırgadığımı da itiraf etmeliyim..
Son derece antipatik olan bu hayvana karşı sevecen duygular beslemenizin altında gerçekçi sebepler olduğuna inanmak istiyorum....
22 Nisan'da oynanacak ve tüm Türkiye'nin nefesini tutarak beklediği müthiş derbi ile ilgili yorumlarınızı ivedilikle beklediğimi belirtir, 23 Nisan sabahı ciddi bir moral motivasyona ihtiyacınız olacağı şahsi kanaatimdir.
Tekrar hayırlı olsun....
Yorum Gönder
<< Home