Hayat kısa, zaman ilerliyor, ne beklediğinizi biliyor musunuz?

Söyleyecek sözüm olursa diye..

Baktım bu aralar birşeyler anlatmak istiyorum, bıkana kadar yazayım dedim. İsteyen de okusun..

Çarşamba, Mayıs 31, 2006

Değişip Durdum


"Değişmeyen tek şey değişimdir" diye buyurmuş Herakleitos, bu nedenle de " Aynı ırmakta iki kez yıkanamayız. Çünkü hem ırmak değişmiştir; hem de biz." diye de eklemiş üzerine..Şimdilerde şirket politikalarında, birbirlerinden farksız olan kişisel gelişim öğretilerinde, reklam kampanyalarında heryerde ama heryerde gözümüze ısrarla sokulan ve nihayet slogan haline getirilmiş bu değişim denen şeyi düşünüyorum.

Bilenler bilir, monotonluktan oldum olası korkarım, yeni şeyleri oldukça güleryüzlü karşılarım, hoşuma gitmeyen şeyleri dahi hızla kabul etmeye çalışırım. Çünkü değişim çok doğal, esnek olmak hayatı kolaylaştırıyor ve daha az hayalkırıklığı yaşamamıza yardım ediyor.

Ama bu aralar biraz yorgunum, evet değişim yorgunuyum.

Yıllardır gittiğim bir lokantanın bir gün çok sevdiğim karnıyarığa farklı bir baharat koyması işime gelmiyor artık, ben onu eski haliyle zaten seviyordum çünkü..Ya da sevdiğim bir şairin birden hiç sevmediğim bir şarkıcıya danışmanlık yapmasını yadırgıyorum artık, onlar ayrı dünyaların insanları değiller miydi, onları birleştiren ne şimdi anlayamıyorum. Tümer'i Fenerbahçeli olarak kabul edebilmem için daha uzun zaman ihtiyacım var mesela.
Çünkü anladım ki değişmek kadar bazı şeylerin değişmeden kalmış olması da beni hayata bağlıyor.

Çocukluğumu geçirdiğim mahalleye gittiğimde onu hatıralarımda yaşattığım gibi bulmak derin bir nefes almak gibi gelecek biliyorum mesela..Ya da uzun zamandır hiç ama hiç görmediğim Süphan'ı, Ali'yi, Akif'i gördüğümde anlatacak yeni hayatlarımız olsa da sadece hikayenin değiştiğini, geri kalan herşeyin aynı olduğunu, kaldığımız yerden başlayabileceğimizi bilmek rahatlatıyor beni.

Değişmeden yaşamımızı sürdüremeyiz biliyorum. Nietzsche'nin deyimiyle "derisini değiştirmeyen yılan ölür." Ama nereye kadar değişim diye soruyor musunuz siz de? Her değişikliğin iyi bir sonuç vereceğine hemen ikna oluyor musunuz hala ? Daha dirençli mi olduk birden ? Mesela, hep şikayet ettiğiniz işten daha iyi olanaklar sunan ama bambaşka bir sektörde yepyeni bir iş teklifinde bulunsam size, kaçınız kabul ederim dersiniz?

Gitgide daha konformist oluyoruz galiba, daha az risk almak istiyoruz. Yani, tüm bu değişim yakınmalarımız asıl ve en çok değişen şeyin kendimiz olduğunu işaret ediyor sanırım:) Şu hayat denilen garip yolculukta yolumuzu kaybetmememiz dileğiyle..Mutlu değişimler!

2 Comments:

At 12:21 ÖÖ, Blogger acemi said...

Güzelim bunu söylemek istemezdim ama galiba yaşlanıyoruz da :) o yüzden oluyor bu değişikliğe karşı ortaya çıkan direncimiz. Yavas yavas değişimi kaldıracak enerjimiz azaliyor çünkü.

 
At 1:31 ÖÖ, Anonymous Adsız said...

ben oldum olası değişimden korkmuşumdur, bu yüzden de yakın çevremden hep eleştiri alırım, değişmesini istediğim tek şey gezdiğim yerler olsun isterim...Nasılsın diye soran arkadaşlara eskiden 'iyilik, aynı şehirde, aynı işte, aynı adamla evliyim' derdim sanki dert yanar gibi. Sonradan aslında bunun ne kadar büyük bir mutluluk olduğunu keşfettiğimde değişimden daha da korkar oldum, ben böyleyim ne yapayım:)
Sübhan Menekşe

 

Yorum Gönder

<< Home